Kışın Drone Uçurmak: Soğuk Havada Yapılan 5 Kritik Hata

DJI Dronların Gizli Katili: Soğuk Hava ve Li-Po Batarya Kimyası

Kış aylarında yaşanan drone kazalarının (“kırım”ların) büyük çoğunluğu, pilotların “şarjım var, neden düştüm?” sorusuyla başlar ve teknik serviste “voltaj çökmesi” cevabıyla biter. Bir drone pilotu olarak kışın güvenle uçmak istiyorsanız, sadece hava durumunu değil, dronunuzun kalbi olan Lityum Polimer (Li-Po) pillerin kimyasını da anlamak zorundasınız.

Bu makalede, soğuk havanın bataryalar üzerindeki moleküler etkisini, İç Direnç kavramını ve hayati önem taşıyan Voltage Sag olayını en ince detayına kadar inceliyoruz.

Li-Po Bataryaların Kimyası: Neden Soğuğu Sevmezler?

Dronlarımızda kullandığımız Li-Po bataryalar, enerjiyi depolamak için kimyasal bir süreç kullanır. Pilin içinde Anot (-)ve Katot (+) kutupları arasında lityum iyonları (Li+) hareket eder. Bu iyonların içinde yüzdüğü sıvıya/jele ise Elektrolitdenir.

Soğukta Ne Olur?

Hava sıcaklığı 15°C’nin altına düşmeye başladığında, pilin içindeki elektrolit sıvısı kıvamlaşmaya başlar. Bunu, akışkan bir zeytinyağının buzdolabında donup katılaşmasına benzetebilirsiniz.

1. İyon Hareketi Yavaşlar: Kıvamlaşan elektrolit içinde lityum iyonları hareket etmekte zorlanır.
2. Kimyasal Reaksiyon Gecikir: Pil, ihtiyaç duyulan enerjiyi üretmekte zorlanır.
3. İç Direnç Artar: Bu en kritik noktadır. Pilin kendi içindeki elektriksel direnci (Internal Resistance – IR) tavan yapar.

“Voltage Sag” (Voltaj Çökmesi): Görünmez Tehlike

Pilotların en çok yanıldığı nokta burasıdır: Batarya yüzdesi (%) ile Batarya Voltajı (V) aynı şey değildir.

Yazın sıcak bir havada %50 şarj ile tam gaz (Full Throttle) uçuş yapabilirsiniz. Pil, motorların istediği ani ve yüksek akımı (Amper) rahatça sağlar. Ancak kışın durum çok farklıdır.

Senaryo: Kışın Neden Düşersiniz?

• Durum: Hava 5°C. Bataryanız soğuk. Şarjınız %60.
• Eylem: Spor moda geçtiniz ve aniden yükselmeye başladınız veya sert bir rüzgara karşı direniyorsunuz.
• Olay: Motorlar, o yükü kaldırmak için pilden anlık olarak çok yüksek akım çeker.
• Sonuç (Sag): Soğuktan dolayı iç direnci artmış pil, bu akımı veremez. Akım talebini karşılayamayan pilin voltajı aniden çakılır.

İLGİLİ İÇERİK DJI Drone’lar Hangi Ülkede Daha Ucuz? – 2025 Güncel Fiyatlar ve Garanti Riski Okumak İçin Tıkla →

DJI ve diğer akıllı batarya sistemleri, hücre voltajının kritik seviyenin (genellikle hücre başına 3.2V – 3.4V) altına düştüğünü gördüğü an, batarya yüzdesine bakmaksızın “Critically Low Voltage” uyarısı verir ve motorları korumaya alarak zorunlu iniş başlatır. Eğer voltaj düşüşü çok sert olursa, drone havada gücü tamamen kesip taş gibi düşebilir.

Kritik Rakamlar: Hücre Voltajı (Cell Voltage)

Kış uçuşlarında DJI Fly veya GO 4 uygulamasında mutlaka voltaj göstergesini ana ekrana getirmelisiniz. Yüzdeye (%) değil, voltaja (V) güvenin.

• 4.20 V: Tam dolu hücre (Güvenli).
• 3.70 V: Nominal voltaj (Stabil uçuş).
• 3.50 V: SARI ALARM. (Soğukta yük altında bu değeri görüyorsanız hemen gaz kesin ve yumuşak uçun).
• 3.30 V: KIRMIZI ALARM. (İniş için saniyeleriniz var, drone her an gücü kesebilir).

Uzman İpucu: Kışın hücre voltajınız 3.6V seviyelerine indiğinde iniş planınızı yapın. Soğukta “sonraki %10” şarj, normalden çok daha hızlı tükenir.

Hayat Kurtaran Önlemler: Batarya Nasıl Isıtılır?

Soğuk hava uçuşlarında kural basittir: Drone soğuk, batarya sıcak olmalı.

A) Uçuş Öncesi Isıtma (Pre-Heating)

Bataryaları asla soğuk bagajda taşımayın.

1. Vücut Isısı: En basit yöntemdir. Bataryaları montunuzun iç ceplerinde, vücudunuza yakın taşıyın.
2. Araç Isıtması: Uçuş alanına giderken bataryaları araç klimasının (aşırı sıcak üflemeyen) ızgaralarına yakın tutun veya koltuk ısıtma varsa üzerinde bekletin.
3. Batarya Isıtıcılar: Profesyonel işler için “Battery Warmer” çantalar kullanın.
4. Hedef Sıcaklık: Bataryanızın dokunduğunuzda ılık (yaklaşık 20-25°C) olması gerekir. DJI uygulaması batarya sıcaklığını 15°C’nin altında gösteriyorsa kalkış yapmayın.

B) Uçuş Sırası Isıtma (Hovering)

Bataryanız ılık olsa bile, kalkıştan hemen sonra 1 dakika boyunca göz hizasında (1-2 metre) asılı kalın (Hover).

• Neden? Batarya çalışırken (deşarj olurken) kendi kendine ısınır. Bu 1 dakikalık bekleme süresi, pilin iç kimyasının “uyanmasını” ve stabil çalışma sıcaklığına ulaşmasını sağlar.

Batarya Sağlığı ve Ömür (Cycle Count)

Kış, yaşlı bataryaları affetmez. Bir Li-Po bataryanın “Internal Resistance” (İç Direnç) değeri, kullanım ömrü (Cycle) arttıkça doğal olarak yükselir.

• Yeni Batarya: Soğuğa daha dirençlidir.
• Eski Batarya (100+ Dolum): İç direnci zaten yüksektir. Soğuk hava bunu katlayarak artırır.
• Tavsiye: Dolum sayısı 150-200’ü geçmiş bataryalarınızı kışın kullanmayın veya sadece çok basit, alçak irtifa görevlerinde kullanın. Risk almayın.

Özet: Kışın Uçuş İçin Altın Kurallar

1. Bataryayı uçana kadar cebinde sakla.
2. Kalkışta 1 dakika Hover yap, motorları ve pili ısıt.
3. Asla Tam Gaz (Sport Mod) ile ani yükselme.
4. Batarya %30’a gelmeden iniş yap.
5. Gözün yüzdede değil, Voltajda (3.5V) olsun.

Karlı Zeminde Drone Uçurmak, Vision Positioning Sensörleri Neden Kör Olur?

Kışın bembeyaz bir örtüyle kaplı doğada drone uçurmak, görsel olarak büyüleyicidir. Ancak birçok pilotun başına gelen ve anlam veremediği o korkutucu an vardır: Rüzgar olmamasına rağmen dronun kendi kendine yana doğru hızla kayması (Drift) veya iniş yapmayı reddetmesi.

Bu sorunun kaynağı GPS değil, dronunuzun altındaki gözlerdir. Vision Positioning System (Görüş Konumlandırma Sistemi) teknolojisinin karla kaplı zeminlerde neden başarısız olduğunu ve “Hayalet Kayma”dan nasıl korunacağınızı inceliyoruz.

Vision Positioning Sistemi (VPS) Nasıl Çalışır?

Dronunuzun (örneğin DJI Mini 3, Air 2S veya Mavic 3) altında genellikle iki tür sensör bulunur:

1. Kameralar (Optical Flow): Zeminin fotoğrafını saniyede onlarca kez çeker ve yerdeki desenlerin (taş, çim, kaldırım taşı) hareketine bakarak dronun kayıp kaymadığını hesaplar.
2. Mesafe Sensörleri (Ultrasonic / ToF – Kızılötesi): Ses dalgaları veya lazer ışığı göndererek yerden yüksekliği milimetrik olarak ölçer.

Normal şartlarda bu sistem, GPS’in çekmediği kapalı alanlarda bile dronun havada çivilenmiş gibi asılı kalmasını sağlar.

Kar Örtüsü: Sensörlerin Kabusu

Teknoloji harika olsa da, algoritmaların çalışması için “Kontrast” ve “Doku” (Texture) gerekir. İşte karın yarattığı teknik sorunlar:

Doku Kaybı (Low Texture Error)

Optik akış kameraları, zeminde takip edebileceği referans noktaları arar. Ancak taze yağmış kar, doğadaki en düz, en pürüzsüz ve desensiz yüzeydir.

• Sonuç: Kamera zemine baktığında bembeyaz bir boşluk görür. Referans alacak bir çakıl taşı veya çim bulamaz. Yazılım, dronun hareket edip etmediğini anlayamaz hale gelir.

Işık Yansıması ve Parlama

Güneşli bir kış gününde kar, ışığı ayna gibi yansıtır. Bu aşırı parlaklık, alt kameraların pozlama (exposure) dengesini bozar ve sensörlerin geçici körlük yaşamasına neden olur.

“Drift” (Kayma) Tehlikesi Nedir?

Bu, kış uçuşlarının en büyük kaza sebebidir.

• Senaryo: Dronunuzu 3 metre yükseklikte sabit (hover) bıraktınız.
• Hata: VPS sensörleri zemini algılayamadığı için devre dışı kalır veya yanlış veri üretir. Eğer o sırada GPS sinyaliniz de zayıfsa (veya bina gölgesindeyseniz), drone konumunu sabitleyemez.
• Kaza Anı: Hafif bir rüzgar dronu itmeye başlar. Drone, sensörleri referans alamadığı için kaydığını fark etmez ve düzeltme manevrası yapmaz. Sonuç olarak drone, rüzgar yönünde hızlanarak en yakın ağaca veya binaya çarpar.

İniş Sorunları ve “Landing Protection”

Dronunuzu karlı zemine indirmeye çalışırken karşılaşacağınız iki yaygın sorun vardır:

1. İnmeyi Reddetme: Dronun altındaki kızılötesi (ToF) sensörler, karın yüzey yapısından dolayı mesafeyi yanlış ölçebilir. Dronunuz yerden 1 metre yüksekte olsa bile kendini yerde sanıp motor kapatabilir veya tam tersi, yere değmesine rağmen hala havada olduğunu sanıp motorları durdurmaz (ve yan devrilir).
2. Yanıltıcı Zemin: “Landing Protection” (İniş Koruması) özelliği, kar yüzeyini “güvenli olmayan/hareketli zemin” veya “su birikintisi” olarak algılayabilir ve otomatik iniş komutunu reddeder. Pilot inmek için çubuğu aşağı çekse de drone havada direnir.

Çözüm: Karda Güvenli Uçuş İçin 4 Kural

Bu teknik limitleri aşmanın ve kırımsız uçuş yapmanın yolları şunlardır:

Kural 1: GPS Modunu Bekleyin (Satellite Lock)

Kışın asla “Atti Mode” (GPS’siz mod) riskine girmeyin. Kalkış yapmadan önce uydu sayısının en az 12-14 olduğundan ve GPS ikonunun beyaza döndüğünden emin olun. VPS çalışmasa bile, güçlü bir GPS kilidi dronu %90 oranında sabit tutar.

Atti Mode – Flyaway durumları ile alakalı daha detaylı bilgileri eğer bir drone pilotuysanız kesinlikle bilmeniz gerekiyor ! Atti Mode Nedir? FlyAway Neden Olur?

İLGİLİ İÇERİK DJI Flyaway Nedir? Dronunuz Neden Kontrolden Çıkar Okumak İçin Tıkla →

Kural 2: Landing Pad Kullanımı (Hayati Önem!)

Turuncu veya mavi renkli bir İniş Pisti (Landing Pad), karda uçan bir pilotun en iyi dostudur.

• Neden? Bembeyaz zemine koyduğunuz turuncu pad, sensörler için mükemmel bir yüksek kontrast noktasıdır. Kalkışta ve inişte (“Precision Landing” özelliği için) dronun yerini şaşırmamasını sağlar. Ayrıca motorların içine kar suyu girmesini engeller.

Kural 3: Güvenli İrtifa

VPS sensörleri genellikle 0.5 metre ile 10 metre arasında aktiftir. Eğer zeminde desen yoksa, bu aralıkta uçmak risklidir.

• Taktik: Kalkıştan sonra hızlıca 10-15 metre irtifaya çıkın. Bu yükseklikte drone artık yer sensörlerine değil, tamamen GPS verisine ve barometreye güvenir.

Kural 4: Manuel İniş Yeteneği

Eğer drone otomatik inişi reddediyorsa, panik yapmayın. İniş çubuğunu aşağıda tutmaya devam edin (Force Landing). Ancak bunu yaparken dronun rüzgarla kaymamasına dikkat edin.

Özet: Sensörlerinize Değil, Kendinize Güvenin

Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, taze kar örtüsü otonom sistemlerin “Kriptonit”idir. Kışın uçarken dronunuzun bir “gözünün” kapalı olduğunu varsayın ve parmaklarınızı kumandadan asla çekmeyin.

Odakon Uzman Notu: Eğer iniş takımlarınız ıslandıysa veya sensör camları buğulandıysa, uçuş sonrası mutlaka mikrofiber bezle kurulayın. Kurumamış sensör camları, bir sonraki uçuşta “Sensor Error” hatası almanıza neden olur.

Dronların Sessiz Katili: Ani Isı Değişimi (Kondensasyon)

Kışın drone uçuran bir pilotun başına gelebilecek en sinsi durum, dronun karların içine düşmesi değildir. Kaza yapmasanız, harika bir uçuş geçirseniz bile dronunuzu eve getirdiğinizde kendi ellerinizle “bozuyor” olabilirsiniz.

Çoğu kullanıcı, uçuştan 2 hafta sonra dronun aniden “Gimbal Hatası”, “ESC Hatası” veya “Sensör Kalibrasyon Hatası” vermesine anlam veremez. “Dronum hiç suya düşmedi ki!” dersiniz. Oysa dronunuz suyun içine düşmedi, su dronunuzun içinde oluştu.

Bu makalede, fizikteki “Çiğ Noktası” (Dew Point) kavramının elektronik cihazları nasıl çürüttüğünü ve bunu %100 engellemenin yöntemlerini anlatıyoruz.

Fizik Dersi: Yoğuşma (Kondensasyon) Nedir?

Basit bir örnekle başlayalım: Buzdolabından buz gibi bir kola şişesini çıkarıp sıcak mutfağa koyduğunuzda ne olur? Şişenin dışı saniyeler içinde “terler” ve su damlacıklarıyla kaplanır.

Neden? Soğuk hava nem tutamaz, sıcak hava tutar. Sıcak ve nemli ev ortamındaki hava, -5°C’den gelen buz gibi dronun soğuk gövdesine çarptığında aniden soğur. Soğuyan hava, içindeki nemi taşıyamaz ve bu nemi su damlacığı olarak en yakın soğuk yüzeye (dronunuza) bırakır.

Dronun İçinde Neler Oluyor?

Kola şişesinin dışını silebilirsiniz. Ancak dronunuzda bu terleme olayı sadece dış kabukta (shell) gerçekleşmez. Soğuk havanın işlediği her yerde gerçekleşir:

• Anakart (Core Board): İşlemci bacakları ve mikroçip araları mikroskobik su damlacıklarıyla dolar.
• Kamera Lensi: Lens grubunun içinde buğu oluşur. Bu leke dışarıdan silinerek geçmez, lensin sökülmesi gerekir.
• Motor Sargıları: Bakır sargılar üzerinde nem birikir.

Sinsi Tehlike: Korozyon (Oksitlenme)

Bu su saf su değildir; havadaki toz ve partikülleri de içerir. Dronu hemen çalıştırmasanız bile, bu nem metal bacaklar üzerinde kalır. Zamanla (3 gün ila 2 hafta içinde) oksijenle tepkimeye girerek yeşilimsi bir küf (bakır oksit) oluşturur. Bu küf, anakart üzerindeki incecik yolları “yer” ve koparır. Sonuç: Tamiri çok zor ve maliyetli anakart arızaları.

“Dronumu Nasıl Korumalıyım?” (Aklimatizasyon Tekniği)

Çözüm çok basittir ancak sabır gerektirir. Amaç, dronun sıcaklığını yavaş yavaş artırmaktır.

Adım 1: Soğukta Paketleme

Uçuşunuz bittiğinde, daha dışarıdayken (soğuk ortamda) bataryayı çıkarın ve dronu çantasına koyup fermuarını sıkıca kapatın.

• Mantık: Çantanın içine hapsettiğiniz hava, dışarıdaki kuru ve soğuk havadır. Nemli değildir.

Adım 2: Geçiş Bölgesi

Çantayı sıcak arabaya veya eve getirin. Ancak ÇANTAYI AÇMAYIN. Dronu en az 2 saat boyunca çantanın içinde, oda sıcaklığında bekletin.

Adım 3: Yavaş Isınma

Sıcak ev ortamı çantanın dışını ısıtırken, içerideki drone yavaş yavaş (şok yaşamadan) ısınır. Drone metal aksamı oda sıcaklığına ulaştığında artık çantayı açabilirsiniz. Yüzey sıcak olduğu için havadaki nem artık yoğuşmaz.

Ekstra Koruma: Silika Jel ve Nem Alıcılar

Profesyonel bir kış pilotunun çantasında mutlaka Silika Jel (Silica Gel) paketleri olmalıdır.

• Bu küçük paketler, çanta içindeki olası nemi emerek hapseder.
• Her kış sezonu başında bu paketleri yenileyin veya mikrodalgada kurutarak tekrar aktif hale getirin.

Acil Durum: “Unuttum ve İçeri Aldım, Ne Yapmalıyım?”

Eğer bu yazıyı okumadan önce dronu soğuktan sıcağa “çıplak” halde getirdiyseniz ve üzerinde su damlacıkları (terleme) görüyorsanız:

1. ASLA ÇALIŞTIRMAYIN (No Power): Bataryayı takmayın. Elektrik akımı, suyun korozyon etkisini (elektroliz) 100 kat hızlandırır.
2. Kurutma: Dronu hava akımı olan ılık bir yere koyun (Kalorifer peteğinin üstüne değil, yakınına).
3. Pirinç Yok: Dronu pirince yatırmayın. Pirinç tozu gimbal motorlarını sıkıştırır.
4. Servis Kontrolü: Eğer dronun içine çok nem girdiğinden şüpheleniyorsanız, riske girmeyin.

Bunun gibi sıvı temas veya terleme şüphelerinde derhal Odakon DJI Drone Servis ekibi ile iletişime geçin ! Cihazınızın almış olduğu hasar zaman geçtikçe daha maliyetli olacaktır.

Odakon Teknik Servis Tavsiyesi: Kış sezonu bittiğinde veya yoğun nemli/karlı bir çekimden sonra dronunuzu “Ultrasonik Anakart Temizliği” ve genel bakım için servisimize göndermeniz, cihazınızın ömrünü yıllarca uzatır. Oksitlenme kanser gibidir; erken teşhis edilirse anakart kurtarılabilir.

Kışın Videolarınız Neden Titriyor? “Jello Effect” ve Soğukta Kırılan Dronlar

Kışın çektiğiniz o eşsiz kar manzaralı videoları bilgisayara attığınızda hayal kırıklığına uğradınız mı? Görüntüde sanki bir jöle kasesi sallanıyormuş gibi dalgalanmalar (Jello Effect) mı var? Veya yazın defalarca yaptığınız basit bir sert inişte dronunuzun kolu cam gibi kırıldı mı?

Sorun kameranızda veya pilotajınızda değil. Sorun, soğuk havanın polimerler (plastik ve kauçuk) üzerindeki fiziksel etkisindedir. Bu makalede, soğuk havanın dronunuzun mekanik parçalarını nasıl değiştirdiğini ve titreşimsiz (smooth) kış videoları çekmenin sırlarını paylaşıyoruz.

Malzeme Bilimi: Soğukta Plastik Neden “Camlaşır”?

Dronların gövdeleri (DJI Mini, Air, Mavic serileri) hafif olması için yüksek mukavemetli kompozit plastiklerden üretilir. Pervaneler ise esnek olması gereken özel polimerlerdir.

Esneklik Kaybı

Hava sıcaklığı 0°C’nin altına indiğinde, plastiği oluşturan moleküler zincirler sertleşir ve esnekliğini kaybeder. Malzeme bilimi dilinde buna “Glass Transition” (Camlaşma) sürecine yaklaşma denir.

• Yazın: Bir pervaneniz taşa çarptığında esner, belki ucu eğilir ama kopmaz.
• Kışın: Aynı pervane soğukta moleküler esnekliğini yitirdiği için esnemez; cam gibi anında parçalanır (shatter).
• Risk: İniş takımları ve drone kolları, en ufak bir sert inişte darbeyi ememez ve gövdeden kırılır.

Odakon Tavsiyesi: Kış uçuşlarında “Spor Modu” kullanmaktan kaçının. Ani frenlemeler, donmuş gövdeye yüksek G kuvveti bindirir ve havada bile mikro çatlaklara sebep olabilir.

Videoların Düşmanı: “Jello Effect” (Jöle Etkisi)

Jello etkisi, videonun tamamının veya belli kısımlarının jöle gibi titremesi/dalgalanması durumudur.

Neden Sadece Kışın Olur?

Dronunuzun kamerası (Gimbal), gövdeye “Damper” adı verilen yumuşak kauçuk/silikon takozlarla bağlıdır. Bu takozların görevi, motorlardan gelen yüksek frekanslı titreşimi emmek ve kameraya iletmemektir.

Ancak soğuk havada bu kauçuk damperler donar ve sertleşir.

1. Sertleşen Damper: Titreşimi emme özelliğini kaybeder.
2. Titreşim İletimi: Motorların yarattığı mikro titreşimler (Vibration) olduğu gibi kameraya iletilir.
3. Rolling Shutter Hatası: Dronların CMOS sensörleri görüntüyü satır satır tarar. Kamera titrediğinde, sensörün üst satırı ile alt satırı taradığı an arasında konum farkı oluşur. Bu da görüntüde bükülmelere ve dalgalanmalara yol açar.

Pervane Balansı ve Buzlanma

Titreşimin kaynağı sadece motorlar değildir. Soğuk havada pervanelerin üzerinde oluşan milimetrik buz tabakaları (Icing) veya soğuktan şekil değiştirmiş (warp) pervaneler, dronun balansını bozar. Dengesiz dönen bir pervane, normalden 3 kat daha fazla titreşim üretir. Donmuş damperler bu ekstra titreşimi asla sönümleyemez ve videonuz kullanılamaz hale gelir.

Çözüm: Kışın Sinematik Görüntü İçin İpuçları

Donan malzemelere rağmen pürüzsüz videolar çekmek mümkündür. İşte profesyonel yöntemler:

A) ND Filtre Kullanımı (En Etkili Çözüm)

Jello etkisini “yok edemiyorsanız”, onu gizlemelisiniz.

• Teknik: ND (Neutral Density) filtre kullanarak kameraya giren ışığı azaltın.
• Ayar: Shutter hızınızı düşürün (Örneğin 24fps çekiyorsanız Shutter 1/50 olmalı).
• Sonuç: Düşük enstantane hızı, her kareye doğal bir hareket bulanıklığı (Motion Blur) ekler. Bu bulanıklık, mikro titreşimleri “yumuşatır” ve Jello etkisini gözle görülmez hale getirir.

B) Damperleri Isıtmak

Uçuş öncesi bataryaları ısıttığınız gibi, dronun gimbal bölgesini de hafifçe ısıtın. Damperlerin yumuşak olduğundan emin olun.

C) Pervane Kontrolü

Kışa girerken eski, üzerinde çizikler olan pervanelerinizi mutlaka yeni setlerle değiştirin. Yeni pervanelerin balansı daha düzgündür ve daha az titreşim üretir.

D) Gimbal Koruyucu (Gimbal Clamp)

Uçuş biter bitmez gimbal koruyucuyu takın. Soğukta hassaslaşan gimbal motorları ve şerit kablolar (flex cable), taşıma sırasında sallanırsa çok kolay kopabilir.

Kaza Sonrası: Yapıştırmayın!

Kışın en sık karşılaşılan servis vakası, soğukta kırılan drone kollarının Japon yapıştırıcısı (Cyanoacrylate) ile yapıştırılmaya çalışılmasıdır.

• Uyarı: Japon yapıştırıcısı soğukta kristalize olur ve plastiği daha da gevrek hale getirir (kırılganlaştırır). Ayrıca yapıştırıcı buharı, kamera lensine ve sensörlere yapışarak kalıcı körlük yaratır.
• Doğru Yöntem: Kırılan bir kol veya iniş takımı, mutlaka orijinal yedek parça ile değiştirilmelidir.

Özet

Kışın drone uçurmak, ekipmanınıza karşı nazik olmayı gerektirir.

• Yazın: Dronunuz esnek bir söğüt dalı gibidir.
• Kışın: Dronunuz kuru bir dal gibidir, kırmaya çalışırsanız çıt diye kopar.

Odakon Teknik Servis Notu: Eğer videolarınızda ısrarla titreme görüyorsanız, gimbal motorlarınızda veya damperlerinizde kalıcı hasar olabilir. Titreşim analizi ve damper değişimi için servisimizden destek alabilirsiniz.